"Tevekkül Allah'a! Köpeğin efendisi
varsa, kurdun da Tanrı'sı vardır!.."
(Cengiz Aytmatov – Gün Olur Asra
Bedel)
Geçmiş
geçmişte kalıyor dostum... Geçmiş, bir saniye içinde gözden
kaybolup yitiyor... Geriye hiçbir anı parçacığı bırakmadan,
öylece akıyor zaman...
Ellerimiz
saatleri yakalamaya yetmiyor. Avuçlarımız, yine boş kalıyor
umutsuzluklarımızla... Yağmur bekleyen çöller gibi gökyüzünü
tarıyor aç gözlerimiz. Kalbimizin ziyaretçisi yok; ne gelen var
ne giden...
Güneş
yine her gün doğuyor. Günler yine tekdüze görevlerine devam
ediyor. Hiç umurlarında mı kim doğmuş, kim ölmüş... En son
görevi hep toprak yapıyor; alıyor ölüleri koynuna. Belki de bu
yüzdendir insanoğlunun ona deyişi “toprak-ana”... Ne demiş
“sarı çiçek”: Annem babam topraktır...
Gururla
bakıyor dağlar hepimize tepeden. Yüzlerce yıldır buradalar;
bilinmez kıyamete kadar da burada kalacaklar... Yok onlardan
azametlisi... Tepelerinde beyaz kar birikintileriyle, dervişlik
taslıyorlar toprağa, denize, ormanlara... Belki de bu yüzdendir
insanoğlunun yüceltmesi dağları. Tanrı'yı bile oraya
yakıştırmışlar; Olimpos'a Zeus'u, Tanrı-Dağı'na Ülgen'i...
Peki
biz neredeyiz dostum? Dağların zirvesinde mi? Toprağın yedi kat
dibinde mi?
Haydi
Yedigey, sür deveni zamanın şavkına... Güneş nereden doğuyorsa,
Tanrı'yı bulacakmışcasına sür oraya... Bari hayallerine sınır
olmasın. Hayal et ki cennettesin... Hayal et ki cennette doğduğun
topraklar...
* * * * * * * * * * *
(*)
Yedigey: Gün Olur Asra Bedel romanının baş kahramanı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder