VBB

5 Eylül 2013 Perşembe

Eski yazılı mezar taşları...



   Eski mezar taşları boynunu bükmüş; sanki geçmiş günleri özlüyorlar...

   Bir esinti hatırlatır bu tepelere kadim günlerini. Ne çok açardı çimenler... Ne çok şenlenirdi baharda otlar... O zamanlar, minarelere tepeden bakan bu kaknem “appartement”lar yoktu...
   Bir molla geçerdi her gün bu yokuştan. Topuklarıyla toprağı sarsardı adeta... Kaftanının etekleri yerleri şöyle bir selamlar geçerdi... Molla konuştu mu sakalı titrerdi; göğsüne kadar inen uzun, beyaz sakalı... Herkesi ağzına baktırırdı.

   Bu ağaçlar hepimizden eski buralarda. Tarihi git onlara sor... Dedemin dedesini bile tanırlar onlar; tabi o zamanlar hepsi birer fidandı...

   Eski mezarlıkta kimseler yok. İn cin bile bu kutsal mekana saygısından oyununu kesmiş; iki “fatiha” okumadan geçmiyorlar... Yalnızca birkaç serçe ve bir kaplumbağa; başka kimseler yok ziyarete gelen...

   Unutulduk sanmayın sakın. Kimse adınızı anmasa da bir zamanlar yaşadığınız aşikar. Üstünü otlar bürümüş mezarlarınız; sarmaşıklarla kaplı mezar taşlarınız var. Çevreniz yosunlarla kaplı. Öldüğünüze göre ve mezarınız mevcut olduğuna göre; demek bir zamanlar yaşamıştınız...Başka ispata ne gerek...

   Mezar taşındaki tarih hicri 1297... İsim; Hacı Hüseyin oğlu Seyfeddin Efendi...
   Ruhuna fatiha...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder