VBB

9 Eylül 2013 Pazartesi

Kalem...

ressam: Grigoriy Gurkin

   Yazamıyordum... Sen, yazamamak nedir bilir misin?

   Koklayamadığım bozkırın serinliği yerine geçiyordu hayaller. Çoğu zaman da koklayamadığım her şeyin yerine... Sen burnu tıkalı kaç saniye durabilirsin suyun üstünde?

* * * * *

   Göremediğim her yerin adını kağıtlara yazıp uçak yaptım. Belki kağıt uçaklar ulaşır diye o uzak diyarlara... Beni burada sevemeyen herkesin tam tersine, belki bir yerlerde düşer birilerinin kucağına: Merhaba...

   Tanrı, annemden ve benden bir “can” istedi ve aldı. Şimdi yarım kalple yaşıyoruz ağır aksak... Dillendiremediğim tüm yoksunlukları yazdım kağıtlara. Zarfa koyup yolladım Tanrı'ya; adresini bilmediğim göksel diyarlara. Eğer birilerinin eline ulaşmışsa acele cevap; Cebrail, Mikail ya da Azrail... Hiç fark etmez...

   Çadır kuramadım topraklarına ey dedelerimin doğduğu yer!.. Basamadım üstünüze dünyanın sahibi misali... Yine de kanımda oranın nehirleri akar; kan değil... Gözlerim rengini o topraklardan almış; iristen değil...

   Yazamamak nedir bilir misin ey atalarımın toprağı?
   Elbette bilirsin... Kayalara kazımıştın ruhunu, üflemiştin dağlara nefesini... Sonra da koyu çamurundan bizi yaratmıştın Gök'ün izniyle.

   Nereden bilirdin çocuklarının senden bu kadar uzak düşeceğini...  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder