VBB

30 Ekim 2013 Çarşamba

belki başladı... belki bitti...



   Ben çocukken, küçük bir sahil kasabasından ibaretti dünya: Bir tarafı Ege'yle, üç tarafı dağlarla çevrili... Ben çocukken, ben küçüktüm ve her şey büyüktü: Dağlar, denizler, binalar, yollar, arabalar, insanlar... Sonra her şey küçülmeye başladı; gözümde ve gönlümde...

   Ben çocukken, denizin kokusu daha tuzluydu. Denizin balıkları daha lezzetliydi; ben balığı hiç sevmesem de... Denize girmek, yüzmek, dalmak yegane sporumdu benim. Kumlardan kale yapmak en büyük hünerim...

   Ben çocukken, kar nedir bilmezdim. Bizim oraya kar uğramazdı pek; hala da uğramaz, nazlanır... Sonra bir gün, sabah uyandığımızda bembeyaz bir sürprizle karşılaşmıştık ailecek. Ömrümde ilk ve son defa karla oynamıştım o gün. Bir daha karla oynamadım hiç; soğuk geldi bana... Zaten bir sonraki görüşümde de çoktan büyümüştüm; ne oyun ne kartopu, unutmuştum...

   Ben çocukken, yağmur sonraları yüksek tepelere çıkardık arkadaşlarımla. Yağmur sularının yukarılardan akışını izlerdik. Yağmur sularından içerdik. Buz gibi olurdu o sular. Tadından çok, görüntüsü ve akışı güzel olurdu zaten...

   Ben çocukken, büyüyeceğimi hiç düşünmemiştim. Ben çocukken, o küçük Ege kasabasından ayrılacağımızı da hiç düşünmemiştim. Sanki sonsuza dek orada yaşayacaktık... Ama büyüdüm... Ama artık orada yaşamıyorum...

   Küçük sahil kasabaları güzeldir. Hele çocukken daha da güzeldir...





*   Foça için... Belki devam ederim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder