VBB

19 Kasım 2013 Salı

son günah...



   Tanrısızlık diye bir şey yoktur. İnsanoğlu daima bir ilah bulmuştur kendine. Taştan putlar dikmiş, kütükten ilahlar oymuş... Yetmemiş gökteki güneşe tapmış, aya tapmış... Gün gelmiş, halkları kılıcının gücüyle ezenler kendilerini ilah ilan etmişler... İnanılan tanrının adı ve özelliği değişmiştir, ama varlığı daima sabit kalmıştır...

   Bugünse “para” denen yüce bir ilah, dünya insanlarını etkisi altına almıştır. Peygamberi kimdir bilinmez ama, inananları giderek çoğalmakta. Adına “banka” dedikleri mabetleri var. Oradaki papazlar, insanları bu yola çevirmek için imanla çalışıyor. Televizyonlarda, gazetelerde devamlı misyonerleri konuşuyor; insanları bu dine özendirmeye çalışıyor. Bir kitapları yok. Yazılı olmasa da tüm inananlarının yüreklerinde duydukları ve tekrarladıkları kutsal kaideleri var.

   Her dinin, vadettiği bir cenneti vardır; bir de cehennemi... Bu dinin cenneti de cehennemi de bu dünyadadır. İnsanlar, odununa “borç” dedikleri dumansız bir ateşte yanar dururlar. Buradan kurtulmanın tek çaresi, borca borç katmaktır. Bu dinin ilk farzı; para kutsaldır ve onu kazanmak için her yol mübahtır...

   Her dinde olduğu gibi bu dinin de yüzyıllar içinde mezhepleri oluşmuştur. En çok taraftar toplayanları; Emperyalizm, Kapitalizm, Siyonizm gibi farklı isimler almış oluşumlarıdır... Bunların en büyük gücü, “Yüce Para”ya tapan, şuursuz milyonlardır.

   Dinler tarihiyle ilgilenenler, bence bu yeni dini de araştırmalılar. Bu gidişle Yahudilerin Yehova'sı da, Hristiyanların Kutsal Baba'sı da, Uzak Doğu'nun Buda'sı da bu yeni tanrının gölgesinde kalacağa benziyor...


* * * * *





Bu ironiden Yüce Allah tenzih edilir... 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder