VBB

7 Aralık 2013 Cumartesi

dinle arkadaş!..



   Duymuyor musun arkadaş!.. Uzaklardaki şimşeklerin gürültüsü sana ulaşmıyor mu? Gökler yırtılırken, yer yarılıp açılırken nasıl kulak kabartmıyorsun diri mezarların çığlıklarına? Yoksa kulağın hala şehirleri dolduran yaşayan cesetlerde mi?

   Sana öyle bir şiir yazmalıyım ki ağlayasın... Sana öyle bir şarkı dinletmeliyim ki anlamalısın göklerin sesini... Öyle bir tablonun önünden geçmelisin ki gözlerin kamaşsın... Ama yok! Sen kanla, cesetle, ölümle akıllanmaya, ayılmaya alışmışsın!.. Seni, yüce şairlerin şiirleri de, en üstün bestekarların müzikleri de, fırçayla dünya yaratan ressamların resimleri de uyandıramaz... Sen ancak düşmanın ağız dolusu küfrüne alışkınsın; düşmanın yabancı nağmelerine aşinasın; gözlerin düşman bayrakları seyretmeye hasret!..

   Ben kimim? Sen kimsin? Onlar kim? Biz, hepimiz, kimiz?
   Kurudu mu damarların arkadaş!.. Sokaktaki köpekler kadar düşmanını tanıyacak hissin kalmadı mı? Işığa ulaşmak için can veren pervaneler kadar onurun yok mu içerinde?

   Kırıldı mı tüm kemiklerin arkadaş!.. Neden dik durmuyorsun? Parçalandı mı ellerin? Koptu mu ayakların? Yoksa en son yüreğini de mi söktüler göğsünden? Bu yüzden mi köksüz çalılar gibi savrulursun nisyan yelinde...

   Acı kendine; en azından bunu yap... Acı evlatlarına, torunlarına... Acı hepimize... Atalarımız dünyayı avuçlarına almışlar; bizse elimizdeki kuru ekmeğe sahip çıkamaz duruma gelmişiz... Acı hepimize... Tükür kahrolası mücadelesiz ömrüne!..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder