VBB

24 Mayıs 2014 Cumartesi

börü yasası



- öykü -


   Uzaktan kurtlar uluyor, duyuyorum. Ayın halelerine seslerini ulaştırmak için çabalıyorlar. Sesleriyle adeta karanlıklar aralanıyor. Ormanın içinde yarasalar selama duruyor. Ağaçlar zaten bin yıldır nöbette bu ormanda. Yıldızlar, projektörlerini çevirmişler toprağa...

   Kurt sürüsünün lideri yaşlı erkek, hakimiyetini perçinliyor ulumalarıyla: “Bu orman benim avlağım! Bu toprak benim toprağım! Bu dağlar benim yaylağım!..” Karşı tepelerden, başka bir erkek kurt cevap veriyor ulumalarına: “Sen lidersin... Sürünün efendisisin... Gençliğinde çok av avladın, çok hayvan öldürdün. Döllerini yaydın dişilere; onlarca yavru kurt çıkarttın bu bozkıra. Şimdi ihtiyarladın... Yerini bana bırak. Ey yaşlı kurt, mertçe meydan okuyorum sana!.. Bu gece kapışalım ormandaki toprak açıklıkta... Mavi kayaların orada...”

   Yaşlı kurt kabul ediyor meydan okumayı. Kurtların yasası böyledir: Meydan okuma geri çevrilmez. Erkekçe yaşayamayan ölür; kalmaz canı yeryüzünde... Yaşlı kurt da ömrünü yiğitçe geçirmiş, sürüsünü yönetmiş, beslemiş. Dişilerini yavrulatmış. Yavrularını kocaman, kuvvetli kurtlar haline getirmiş. Onun güçlü soyu yayılmış bozkıra, yeşil ormana, Altan Dağ'ın eteklerine.

   Genç kurt, yaşlı kurdun sürüsünün bulunduğu yere geliyor. Dişilerin hepsinin gözü bu genç erkekte. Genç kurt güçlü, kuvvetli. Yeleleri aslan yelesi gibi kabarık; kulakları boğa boynuzu gibi dimdik; kuyruğu hakan kılıcı gibi sert, dik ve kararlı... Bakışları keskin, vahşi. Bir bakıyor dişilere; hepsi başlarını eğiyor. Yavrular korkuyla, bir analarına bakıyor bir genç erkeğe...

   Sürünün yeni yetme genç erkekleri, sürüden ayrılmaya hazır. Bugün yarın ayrılıp kendi sürülerini kuracaklar. Bundan sonra güçlü olanlar, kendi döllerini yayacaklar bozkırın düzüne. Yeni yetme kurtlar da bu genç erkeğe bakıyorlar. Babaları için endişeliler, çünkü yaşlı kurt dik durmaya çalışsa da artık eskisi gibi kuvvetli değil.

   Genç kurt bütün gücüyle uluyor; gökler inliyor sesiyle: “Neredesin yaşlı kurt? Neredesin?” Yaşlı kurt, kayalıktaki ininden çıkıyor. Mavi gözleri çakmak çakmak, alev alev. Tahtını, böyle genç bir kurda vermeye hiç de niyetli değil. Hem de kendi sürüsünden bile olmayan bir kurda... Dişlerini sıkarak bakıyor genç erkeğe. Kulakları, kuyruğu, bütün kılları dimdik. Serin gecede, iki erkek kurt arasında buz gibi ölümcül bir rüzgar esiyor. Baykuşlar dallarda pineklemiş olacak kapışmayı bekliyorlar. Yarasalar ise kanatlarını germiş uçuyor. Kan emiciler beslenme derdinde; düello umurlarında değil...

   Yaşlı kurt düzlüğe iniyor; genç kurdun karşısına dikiliyor. Orman elektrikleniyor. Ağaçlarda, çimenlerde, toprakta bir titreme... Yıldızların bile ışıkları kısılıyor; onlar da çekiniyor akacak kandan. Kan, muhakkak sulayacak bu gece bu toprağı. Erkekliğin yasası bu... Kurtluğun yasası bu: Biri ölmeli; kazanan hükümdar olmalı...

   İki erkek kurt da dişlerini sıkıyor; birbirine hırlıyor. Ağızlarından salyalar akıyor. Dişleri de gözleri gibi kanlı. Karşılıklı kafa tutuyorlar böylece. Artık söylenecek söz kalmadı: Bilenmiş gibi sivri dişler konuşacak; akan kan konuşacak; pençeler konuşacak...

   Önce genç erkek saldırıyor. Fırlıyor yaşlı kurdun üstüne. Kafa kafaya tokuşuyorlar. Genç kurt, ihtiyarın boynuna dolanıyor; saplıyor kana susamış dişlerini. Yaşlı kurt, acıyla öyle bir çığlık atıyor ki yer gök inliyor. Sonra bir hamlede kurtuluyor dişlerin mengenesinden. Vakit kaybetmeden saldırıyor genç erkeğe; kanlar içinde... “Ben daha ölmedim, buradayım” dercesine saldırıyor. Yaşlı kurt tecrübeli; dolanıyor genç kurdun beline. Aldatıyor onu; yatırıyor yere. Tepesine biniveriyor bir anda. Şimdi sıra onda: Beklemeden geçiriyor dişlerini genç kurdun boynuna. Rakibinin kanı burnunu, yüzünü, kulaklarını suluyor sımsıcak... Bu sefer de genç kurdun iniltileri ormanı dolduruyor.

   Genç kurdun gözlerinden yaşlar boşanıyor. Yaşlı kurdu devirmenin sandığından çetin olacağını anlıyor. Yaşlı kurdun dişleri nice düşmanını, nice avını parçalamış. Hepsi kılıçtan keskin, aydan parlak...

   Pençeler birbirine geçmiş. Tırnaklar her ikisinin de sırtını parça parça ediyor. Genç kurt, kaslarının çevikliği sayesinde kurtuluyor yaşlı kurdun dişlerinden. Rakibini pençeleriyle itiyor. Birkaç adım geriye çekiliyor. Şimdi her iki kurt da nefes nefese. Kanları toprağı suluyor. Akan kanın rengi geceden de kara; geceden de soğuk...

   Genç kurt, bir nefeste kendine geliyor. Yaşlı kurdun üstüne ikinci hamlesini yapıyor. Ortalık toz duman oluyor; göz gözü görmüyor. Ulumalar, hırlamalar, inlemeler birbirine karışıyor. Kapışmayı korkuyla izleyen dişiler bir köşeye sinmiş. Eğik başlarını kaldıramıyorlar bile. Gözleriyle takip ediyorlar kanlı kavgayı. Sürünün genç erkekleri ise babalarının durumundan umutsuz; başları eğik bekliyorlar. Kanun bu: Kapışmaya karışılmaz. Ölen ölür; kazanan hükümdar olur. Doğanın kanunları, binlerce yıldır bozkırda bu şekilde sağlanır.

   Yaşlı kurt, genç kurdun altında kalıyor. Pençelerden kurtulmak için çırpınıyor ama nafile... Yaşlı kasları, bu mücadeleyi daha fazla kaldıramıyor. Sonunda pes ediyor ihtiyarlamış bedeni. Genç kurt, sivri dişlerini acımasızca geçiriyor yaşlı kurdun boynuna. Koparıyor damarlarını; parça parça ediyor. Yaşlı kurdun kanı, kopkoyu bir iz bırakıyor karanlık toprakta.

   Yaşlı kurdun ölüsü yerde öylece yatıyor. Genç erkek, kayalığın tepesine çıkmış uluyor. Hakimiyetini bozkıra ilan ediyor adeta. Babalarının kanlı ölüsü, genç kurtların önünde bir utanç ve yas nişanesi gibi yatıyor. Çaresiz, belki de vaktinden evvel sürüden ayrılıyorlar. Dişiler ise korku içinde baş eğiyor sürünün yeni liderine. Onların kaderi bu: Yeni lider erkeğe sağlıklı kurtlar yavrulamak.

  Kadim Kara Orman, kanunlarını uygulamanın verdiği memnuniyetle sabahı karşılıyor. Ağaçlar salınarak Altan Dağ'ı selamlıyorlar. Yeni gün, kurt sürüsünün yeni lideri şerefine daha da parlak doğuyor.

   Her şey yerli yerine oturuyor; binlerce yıldır olduğu gibi. Bir lider ölüyor; başka bir lider sürüye hükmediyor. Doğanın yasası bozkıra hükmediyor. Kurtların yasası gerektiği gibi işliyor. Ezeli zamanlardan bu yana olduğu gibi...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder